Forex piyasasında işlem yaparken herkesin farklı bir tarzı vardır. Kimi uzun vadeli düşünür, kimi ise gün içinde onlarca pozisyon açıp kapatarak anlık dalgalanmalardan faydalanmaya çalışır. Bu ikinci gruba girenler için scalping, hızlı karar almayı ve net bir stratejiyle ilerlemeyi gerektirir. Scalping yaparken kazanç sağlayanla sürekli kaybeden arasındaki fark, genellikle küçük ama kritik detaylarda gizlidir.
Zamanlama ve Hız Her Şeydir
Scalping deyince ilk akla gelen şey, çok kısa sürede pozisyon açıp kapatmaktır. Buradaki süre kimi zaman saniyelerle ölçülür. O yüzden saniyelik gecikmeler bile sonuçları tamamen değiştirebilir. Eğer kullandığınız işlem platformu yavaşsa, emirlerinize geç tepki veriyorsa ya da bağlantı problemleri yaşıyorsanız, bu stil size uygun olmayabilir. Hızlı düşünmek kadar hızlı uygulamak da gerekir. Bir işlem fırsatını fark ettiğinizde, onu değerlendirmeniz için çok kısa bir pencere vardır. İşte o anda ekranın başında olmalı, kararsız kalmamalı ve sisteminiz sizi desteklemelidir.
Bazı yatırımcılar, scalping yaparken internet bağlantısının kalitesine dahi özel önem verir. Çünkü saniyelik kesintiler bile, zarar yazan bir pozisyona neden olabilir. Ayrıca işlem yaptığınız brokerın sağladığı likidite seviyesi ve spread oranları da doğrudan etkili olur. Düşük spread, scalping için neredeyse olmazsa olmazdır. Çünkü hedeflenen kar marjı zaten düşüktür, aracı kurumun aradan aldığı pay da yüksekse işlem anlamını yitirir.
Psikolojik Dengeyi Korumak Zor Ama Gerekli
Bir günde defalarca işlem açmak, sürekli ekran takibi yapmak ve anlık kararlar vermek… bunlar kulağa heyecan verici gelse de psikolojik olarak oldukça yıpratıcıdır. Scalping ile uğraşan birinin, duygularını çok iyi kontrol edebilmesi gerekir. Küçük bir kayıptan sonra hemen tepkiyle pozisyon açmaya kalkmak, genellikle daha büyük zararları beraberinde getirir. Bu nedenle disiplinli bir yaklaşım geliştirmek önemlidir.
Bazı yatırımcılar sabah erken saatlerde piyasaya girer, belli bir kâr hedefi veya işlem limiti koyarak günü o şekilde kapatır. Böylece psikolojik baskıyı sınırlamış olurlar. Ayrıca ekranda olup bitene sürekli odaklanmak, zamanla dikkat dağınıklığına da neden olabilir. Bu da yanlış işlem kararlarına yol açar. Kendi sınırlarınızı bilmek, bu noktada en büyük avantajınızdır. Herkes scalping yapabilir ama herkes bu tempoya ayak uyduramaz. Bunu kabullenmek de en az strateji kadar değerlidir.
Teknik Analizde Sade Ama Etkili Yöntemler Seçilmeli
Scalping tarzı bir işlem stratejisi benimsiyorsanız, kullandığınız teknik göstergelerin karmaşık olmaması işinizi kolaylaştırır. Çünkü zaten karar verme süreci çok kısa ve o anda ekranınızda onlarca sinyal görmek, kafa karışıklığı yaratabilir. En basitinden hareketli ortalamalarla destek direnç takibi, RSI ya da MACD gibi temel göstergeler, genellikle yeterli olur. Zaten hedefiniz onlarca pip değil, 5-10 pip arası küçük ama istikrarlı kazançlardır.
Bazı yatırımcılar, fiyatın belirli bir bandın içine sıkıştığı dönemleri özellikle takip eder. Çünkü bu sıkışıklığın ardından gelen ani hareketler, kısa vadeli pozisyonlar için çok değerli olabilir. Bu durumda da ekran başında olup o anı doğru yakalamak gerekir. Teknik analiz burada sadece bir araçtır, asıl olan o anki piyasa ruhunu doğru okuyabilmektir.
İşlem Planı Olmadan Scalping Yapılmaz
“Ne zaman gireceğim?”, “Hangi fiyattan çıkacağım?”, “Zarar kes seviyem ne olacak?” gibi soruların cevabı, her işlemden önce net olmalı. Scalping yaparken anlık kararlar kaçınılmazdır ama plansızlık her zaman zarara yol açar. Eğer belirli kurallarınız varsa, örneğin art arda üç başarısız işlemden sonra sistematik olarak durmak gibi, o zaman daha sağlıklı bir işlem disiplini kurmuş olursunuz.
Scalping, küçük dalgaları yakalamaya çalışmak gibidir. Fırtınalı denizlerde küçük dalgalar daha çoktur ama kontrol daha zordur. Dolayısıyla hem teknik donanımınız, hem psikolojik hazırlığınız, hem de stratejik planlamanız bu tarz için gerçekten hazır olmalı. Yoksa bu kadar kısa sürede alınan kararların sonucu da bir o kadar hızla olumsuz yansıyabilir.