Forex Sinyalleri Takip Etmek Riskli Mi?

Forex piyasasında sinyaller, özellikle yeni başlayanlar için cazip bir yol gibi görünür. Bir sinyal geldiğinde alım veya satım yapma fikri, karar yükünü hafiflettiği için çok kolay bir çözüm gibi durur. Ancak işin içine biraz daha girdikçe görünen tablo değişir. Çünkü sinyallerin arka planı, veren kişinin niyeti, piyasa koşulları ve zamanlama gibi birçok değişken devreye girer. Forex sinyalleri, yatırım kararını doğrudan etkileyen bir faktör olduğu için ciddi bir sorgulama gerektirir. Sadece sinyal geldi diye pozisyon almak, piyasanın doğasına ters bir güven ortamı yaratabilir. Bu da yatırımcının kendi analiz gücünü devre dışı bırakmasına sebep olur.

Bazı kullanıcılar için sinyaller, zaman kazandıran araçlardır. Ancak sinyali gönderen kişi veya kurumun geçmiş performansı, başarı yüzdesi, ne kadar şeffaf olduğu ya da hangi veri setine göre karar verdiği gibi detaylar çoğunlukla bilinmez. Bu da sinyalleri takip etmeyi, göründüğünden çok daha belirsiz bir hale sokar. İşlem açarken neden o pozisyona girildiğini bilmeden hareket etmek, sadece başkalarının oyun planına dahil olmak anlamına gelir. Bu durum, piyasayı anlamaya çalışan biri için değil, sadece birilerine güvenmek isteyen biri için mantıklı olabilir.

Sinyal Sağlayıcıların Ticari Amacı Yatırımcının Aleyhine İşleyebilir

Forex sinyalleri genellikle ücretsiz ya da abonelik modeliyle sunulur. Ücretsiz olanlarda temel amaç çoğu zaman pazarlama gücüdür. Sinyal veren kişi bir aracı kurumla bağlantılıysa, o pozisyonun açılmasıyla birlikte komisyon geliri elde edebilir. Bu da sinyalin gerçek piyasa analizine değil, tamamen ticari kazanca dayanmasını mümkün kılar. Eğer yatırımcı bu ayrımı fark edemiyorsa, bilinçsizce yönlendirilmiş olur. Bu noktada, sinyalin neye dayandığı kadar kimin verdiği de önemlidir.

Abonelikle sunulan sinyallerde ise daha profesyonel bir imaj çizilse de başarı garantisi yoktur. Çoğu zaman geçmiş başarılar vurgulanır ama piyasa her zaman değişkendir. Dünkü sistemle yarının işlemi aynı sonucu vermez. Ayrıca sürekli kazandırdığı söylenen sinyallerde psikolojik bir tuzak oluşabilir. Kazanç alışkanlığı, yatırımcının sorgulama yetisini köreltebilir. Yani bir noktadan sonra sadece sinyal bekleyen, analiz yapmayan, kontrolsüz işlem açan bir kullanıcıya dönüşmek mümkündür.

Forex Kararlarında Sorumluluk Her Zaman Kullanıcıya Aittir

Sinyal alarak işlem yapmak kolay görünse de sonunda hesap verecek olan kişi kullanıcıdır. Kaybı telafi edecek kişi de yine yatırımcının kendisidir. Bu yüzden başkasının analizine güvenip pozisyon almak, uzun vadeli bir strateji değil, günü kurtarma arayışıdır. Her ne kadar bazı sinyaller gerçekten işe yarayabilir gibi görünse de bunların yatırımcıya öğrenme katmadığı bir gerçektir. Sadece sonuca odaklı bir işlem disiplini, piyasa reflekslerini geliştirmez.

Bir örnekle düşünmek gerekirse, sürekli başkasının verdiği tarifle yemek yapan biri, malzeme yoksa ne yapacağını bilemez. Sinyaller de aynı mantıkla işler. O sinyal akışı kesildiğinde ya da zarar ettirmeye başladığında, yatırımcı karar verme mekanizmasını kurmamışsa tamamen savunmasız hale gelir. Bu yüzden sinyaller kısa vadeli fikir edinme amacıyla değerlendirilebilir ama uzun vadeli yatırım planının temeline yerleştirilemez. Özgüvenli ve bilinçli kararlar, piyasada ayakta kalmanın tek yoludur.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bahar Eylül Korkmaz

Bahar Eylül Korkmaz

Bahar Eylül Korkmaz, finansal piyasalar ve yatırım stratejileri alanında 9 yıllık deneyime sahip, bireysel ve kurumsal yatırımcılar için analiz ve danışmanlık hizmetleri sunan bir uzmandır. Teknik analiz ve piyasa psikolojisi konularında güçlü bilgiye sahip olup, yatırımcıların bilinçli kararlar vermesi için eğitimler vermektedir.

Scroll to Top