Forex piyasasında yaşanan kayıplar, özellikle yeni başlayanlar için kafa karıştırıcı olabilir. Bir pozisyon kapandığında para ortadan kaybolmaz, sistemin içine de hapsolmaz. Gerçekte olan şey, bu paranın başka bir yatırımcının hesabına geçmesidir. Çünkü Forex, sıfır toplamlı bir oyun gibi işler. Bir taraf kazanırken, diğer taraf kaybeder. Bu nedenle işlem yapılan her saniyede bir para transferi yaşanır. Tüm bu süreç, aracı kurumlar üzerinden işler ancak nihai kazanç ya da kayıp yatırımcılar arasında el değiştirir.
Burada dikkat çeken nokta, Forex’te kaybedilen paranın piyasada yok olmaması ve aslında karşı tarafın karı haline gelmesidir. Yani bir yatırımcı zarardaysa, karşı tarafta aynı büyüklükte bir kazanç oluşur. Bu durum, kaldıraç sistemleriyle birlikte daha da belirginleşir. Küçük fiyat hareketlerinin bile büyük sonuçlara yol açması, para transferinin ne kadar hızlı gerçekleştiğini gösterir.
İşlem Tarafları Arasındaki Denge Nasıl Oluşur
Forex piyasasında her işlemin iki tarafı vardır: biri alış yaparken diğeri satış yapar. Alım yapan taraf, fiyatların yükseleceğine inanırken satış yapan taraf tam tersini düşünür. İşte bu çelişkili beklentiler üzerinden piyasa canlılığını korur. Ancak fiyat sadece tek bir yöne gider. O yüzden işlem sonunda ya alıcı ya da satıcı kazanç elde eder. Diğeri ise zarar yazar. Bu zarar da doğrudan karşı tarafa kazanç olarak yansır. Bu yüzden piyasada para bir yerden başka bir yere taşınır.
Bu akışta merkezi bir banka ya da sistemin parayı “tutması” gibi bir durum söz konusu değildir. Her pozisyon, bir karşı taraf bulmak zorundadır ve bu eşleşme sayesinde para yer değiştirir. Dolayısıyla zararda olan yatırımcının parası, pozisyonu kazançla kapatan yatırımcının hesabına geçmiş olur. Bu sistemin doğal işleyişidir. İşlem platformu yalnızca bu değiş tokuşu kolaylaştıran bir araç olarak görev yapar.
Aracı Kurumlar Bu Süreçte Nasıl Bir Rol Oynar
Yatırımcıların çoğu işlemlerini aracı kurumlar üzerinden gerçekleştirir. Bu kurumlar bazen doğrudan karşı taraf olabilir. Bu durumda yatırımcının kaybı, aracı kurumun kazancı olur. Ancak çoğu durumda aracı kurum yalnızca emirleri iletir ve karşı tarafı piyasa içerisinden bulur. Emir defteri üzerinden yapılan bu eşleşmelerde kurum, sadece bir köprü görevi görür. Bu köprü, yatırımcıların birbirini görmeden işlem yapmasını sağlar.
Bazı yatırımcılar aracı kurumların manipülasyon yaparak kazanç sağladığını düşünebilir. Ancak regülasyona tabi olan firmalar bu tür uygulamalardan uzak durur. Önemli olan, işlem açmadan önce kurumun nasıl bir yapı ile çalıştığını anlamaktır. Eğer kurum işlem karşı tarafı ise, bu durum yatırımcının stratejisini doğrudan etkileyebilir. Çünkü burada artık karşı taraf, bilinmeyen biri değil, doğrudan işlem yapılan kurum olur.
Kaldıraç Sistemi Para Transferini Nasıl Etkiler
Kaldıraç sistemi, yatırımcının sermayesinden daha büyük hacimlerde işlem yapmasına olanak tanır. Bu durum, kazançları artırabildiği gibi kayıpları da büyütür. Küçük bir fiyat değişimi bile büyük bir zarara neden olabilir. İşte bu noktada para çok daha hızlı şekilde el değiştirir. Özellikle piyasa ani yön değişimlerine sahne olduğunda, para akışı da bir o kadar hızlı yaşanır.
Bir işlemde kullanılan yüksek kaldıraç, zararın yalnızca birkaç dakika içinde gerçekleşmesine yol açabilir. Bu zarar ise yine sistemde kaybolmaz. Aynı işlemde pozisyonu ters yönde olan taraf, bu kaybı kazanç olarak elde eder. Böylece sermaye, bir yatırımcıdan diğerine geçmiş olur. Piyasanın sıfır toplamlı doğası burada da kendini gösterir.
Gerçek Para Transferi Sadece Yatırımcılar Arasında Mı Olur
Bu sorunun cevabı, yatırımcının kimle işlem yaptığına göre değişir. Eğer aracı kurum, işlemlere karşı taraf olarak dahil oluyorsa, yatırımcının kaybı doğrudan kurumun kazancı haline gelir. Ancak kurum yalnızca aracı görevi görüyorsa, para transferi yalnızca yatırımcılar arasında gerçekleşir. Bu nedenle aracı kurumun işlem modeli, kaybedilen paranın yönünü belirler.
Piyasada çok sayıda yatırımcı bulunduğu için her bir pozisyon farklı bir kişiyle eşleşebilir. Bu da sistemin dağıtık yapısını ortaya koyar. Yani bir yatırımcının kaybettiği para, birçok farklı yatırımcının hesabına küçük küçük dağılmış olabilir. Bu dağılım, özellikle düşük volatilite dönemlerinde daha net görülebilir. Ancak hızlı piyasa hareketlerinde para daha belirgin şekilde tek bir noktaya akabilir. Bu da piyasa içi dengenin her an değiştiğini gösterir.