Forex piyasasında işlem yapmak isteyen birçok kişi yurtdışı firmalarla çalışmanın daha avantajlı olup olmadığını merak ediyor. Düşük spread oranları, kaldıraç seçenekleri ve çeşitli işlem platformları yatırımcının ilgisini çekiyor. Ancak bu ilgi, bazı yasal sorunları da beraberinde getiriyor. Özellikle Türkiye’deki düzenlemeler çerçevesinde yurtdışı forex firmalarıyla çalışmanın ciddi riskleri var. Birçok yatırımcı, forex işlemleri nedeniyle idari para cezalarıyla karşılaştığını internet forumlarında paylaşıyor. Peki bu cezalar gerçekten uygulanıyor mu, yoksa sadece göz korkutma mı?
SPK Düzenlemeleri ve Cezai Süreç Nasıl İşliyor
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) açıkça belirttiği üzere, Türkiye’de ikamet eden kişilerin yalnızca lisanslı aracı kurumlar üzerinden forex işlemi yapmasına izin veriliyor. SPK tarafından yetki verilmemiş yurtdışı firmalarla yapılan işlemler, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na aykırı kabul ediliyor. Bu kanun kapsamında yurtdışı forex firmalarına yatırım yapan bireylere 6. maddeden hareketle idari para cezası uygulanabiliyor. Bu cezalar, doğrudan bireyin hesap hareketlerine dayandırılarak Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) gibi birimler tarafından da desteklenebiliyor.
Banka hesaplarına gelen fonların yurtdışı forex şirketlerinden geldiği tespit edildiğinde, ilgili kişi hakkında soruşturma başlatılabiliyor. Bazı durumlarda bu sadece bilgi amaçlı bir çağrı olurken, bazen ceza süreci doğrudan başlatılabiliyor. İşlem yapılan miktar, süreklilik ve aracı kurumun şikâyet geçmişi gibi etkenler değerlendirme kriterleri arasında yer alıyor.
İdari Ceza Alınmaması İçin Hangi Önlemler Alınıyor
Pek çok yatırımcı, ceza almamak adına çeşitli yollara başvuruyor. Bunların başında yurtdışı forex hesaplarına doğrudan para göndermek yerine kripto para ile fonlama yapmak geliyor. Bu yöntem, banka hareketlerinde açıklama görünmediği için yatırımcının tespit edilmesini zorlaştırabiliyor. Ancak bu durum, cezai sorumluluğu ortadan kaldırmıyor. Yani yöntemin görünürlüğü azalsa da yapılan işlem yine de yasa dışı olarak kabul ediliyor. Yatırımcı, eğer tespit edilirse, aynı yasal sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyor.
Ayrıca bazı yatırımcılar işlemleri akraba ya da tanıdıkları üzerinden yürütmeyi deniyor. Fakat bu tip dolaylı hareketler hem etik hem de hukuki açıdan sorun oluşturabiliyor. Özellikle paranın nereden geldiği veya nereye gittiği konusunda tutarsızlık tespit edilirse, banka işlemleri dondurulabiliyor ve inceleme başlatılabiliyor.
Ceza Alınması Halinde Süreç Nasıl Devam Ediyor
Ceza işlemi başladığında, kişiye resmi bir tebligat ulaşıyor. Bu tebligatta, ilgili yasa maddeleri ve yapılan işlemin dayanağı belirtiliyor. İlgili kişi isterse avukatı aracılığıyla itiraz edebiliyor ya da savunmasını yazılı olarak iletebiliyor. Ancak çoğu zaman cezaların iptal edilmesi oldukça zor olabiliyor. Çünkü yapılan işlemler banka kayıtlarıyla açıkça görülebildiğinden, inkar edilebilecek bir durum kalmıyor.
İdari para cezası alan kişilerin bir kısmı bu cezayı ödemeyi tercih ederken, bazıları dava yoluna başvuruyor. Mahkeme süreci ise uzun ve masraflı geçebiliyor. Ayrıca yargılama sonunda alınan karar, emsal teşkil edebileceği için diğer yatırımcıları da etkileyebiliyor. Bu nedenle birçok kişi yasal bir çözümden ziyade, işlemlerini durdurmayı veya sistem dışına çıkmayı tercih ediyor.
Yatırımcıların Bilmesi Gereken Detaylar Neler
Yurtdışı forex işlemleri cazip gibi görünse de yasal olarak büyük bir risk taşıyor. Türkiye’deki yatırımcılar, yalnızca SPK lisansına sahip aracı kurumlar aracılığıyla işlem yapabiliyor. Bu düzenlemenin temel amacı yatırımcının korunması. Çünkü yurtdışı firmalarda yaşanacak olası bir kayıpta hukuki başvuru şansı neredeyse bulunmuyor. Yani sadece ceza riski değil, aynı zamanda yatırımın tamamını kaybetme olasılığı da göz önünde bulundurulmalı.
Bazı firmalar yatırımcılara “biz Türkiye’ye hizmet vermiyoruz” mesajları göndererek yasal sorumluluğu üzerinden atmaya çalışsa da, işlemi yapan kişi Türkiye’de yaşıyorsa bu durum cezai süreci değiştirmiyor. İkamet edilen yer dikkate alındığı için yasal yükümlülük doğrudan yatırımcıya ait oluyor. Bu noktada, “Benim kim olduğum bilinmez” düşüncesi, uzun vadede doğru bir strateji oluşturmuyor.
Yurtdışı forex işlemi yapmayı düşünenlerin tüm bu detayları dikkate alarak hareket etmesi gerekiyor. İşin cazibesine kapılıp göz ardı edilen her küçük detay, ileride ciddi bir ceza ya da hukuki süreç olarak geri dönebiliyor.